Değirmenler Tepesi

Ege'nin incisi Alaçatı, sadece taş evleri, dar sokakları ve lavanta kokan atmosferiyle değil, aynı zamanda tarihi değirmenleriyle de büyüler. Alaçatı'nın simgelerinden biri olan Değirmenler Tepesi, hem fotoğraf tutkunlarının hem de doğa severlerin uğrak noktasıdır. Peki bu büyüleyici tepenin ardında ne gibi bir hikâye yatıyor?

Tarih Kokan Taş Yapılar

Değirmenler Tepesi’nde yer alan dört taş yel değirmeni, 1800’lü yıllarda inşa edilmiştir. O dönemde, bölgedeki buğday ve arpa gibi tahıllar bu değirmenlerde öğütülürdü. Günümüzde ise işlevlerini yitirmiş olsalar da, estetik görünümleriyle zamana meydan okumaya devam ediyorlar.

Göz Alıcı Manzara ve Gün Batımı

Tepeden Alaçatı’nın panoramik manzarasını izlemek, huzur veren bir deneyim sunar. Özellikle gün batımında, gökyüzünün kızıl ve turuncu tonlarla boyanması eşliğinde değirmenlerin silueti harika kareler yakalamanıza imkân tanır.

Romantik ve Sakin Bir Kaçış Noktası

Alaçatı'nın hareketli sokaklarından uzaklaşıp, rüzgarın serinliğinde kafa dinlemek istiyorsanız Değirmenler Tepesi tam size göre. Yanınıza bir termos kahve alıp, banklara oturarak Alaçatı’nın rüzgarla dans eden doğasına şahit olabilirsiniz.

Ziyaret İçin İpuçları

• Gün batımı saati: Fotoğraf çekmek için en ideal zaman.

• Yanınıza rüzgarlık alın: Alaçatı rüzgarıyla ünlüdür, tepede daha da hissedilir.

• Piknik yapabilirsiniz: Küçük atıştırmalıklar alıp manzaranın tadını çıkarın.